bugün
- bik bikinize ne dikersiniz13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı110
- jayden oosterwolde8
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı8
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- mühendis erkeklerin genel özellikleri23
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası34
- anın görüntüsü21
- bik bik'in cinsiyeti16
- icardi190519
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz21
- fenerbahçe taraftarı25
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir15
- ibrahim reisi13
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması12
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur17
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- karıya kıza doymuş erkek26
- travestilerin genelde kürt olması16
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- etine dolgun kız9
- risale i nur23
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır12
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
- sık sık aldığınız iltifatlar15
entry'ler (1906)
viceroy. kazanan mı kaybeden mi duruma göre değişebilir tabi.
http://www.yesilist.com/ linkine tıklayarak erişebileceğiniz, size yeşil rehberlik edecek; ederken de " aman canım dünyayı biz mi kurtaracağız " dedirtmeyecek, hayatınıza dokunabilecek oluşum.
ölümdür.
o insanların öfkesini bilmeden, anlamadan yorum yapılmaması gerektiğini düşündüğüm eylem.
turizmin fıtratında olan şeydir.
iki yüz küsür insanın ölümünü normalleştirebilen kafaların huzurudur. insan o kafayla zaten bir şey takmaz kafasına. oh ne güzel hayat.
bir daha düşününce sinirlendiren cümle. sen kimsin ki bir insanın hayatının bitmesine ya da sakatlık sonucu toptan değişmesine normal gözüyle bakabilirsin; sen o soğuk hava deposunun önünde babanı,kardeşini,eşini,dostunu bekledin mi de normalleştirmeyi kendinde hak görüyorsun, nasıl bir insansın da "kaza" derken işaret ettiğin şey topu arabanın altına kaçırmakmış gibi davranıyorsun?
http://galeri.uludagsozlu...ak-diye-bir-%C5%9Fey-yok/ kendini şuradaki insanların yerine koymadan konuşamazsın.
http://galeri.uludagsozlu...ak-diye-bir-%C5%9Fey-yok/ kendini şuradaki insanların yerine koymadan konuşamazsın.
bazen konuşmamanın konuşmaktan daha iyi olduğunu gösteren cümle.
başbakanca konuşmak gerekirse on dokuzuncu yılda da olmuştu böyle şeyler.olağan şeyler.
sözlüğün hallerini görünce acıyıp üzülüyorum sözlük. vicdan sorgulamıyorum, özveri sorgulamıyorum. sadece içimiz ezilmişken, bu kadar acı bi şeyle karşılaşmışken ottan boktan başlıklara entry girmeden de yaşanabileceğini düşünüyorum sadece.üzülüyorum, insanlara güvenemiyorum.o kadar.
morali bozuk, beyni allak bullak, on beş günde bir yeni bir travmayla karşılaşıp ne yapacağını bilemeyen insanın en haklı serzenişi.
özel sektörle devletin içli dışlı ilişkisinden sebeptir.
şu "devlet malına zarar" lafını duyduğumda tüylerim diken diken oluyor, içimdeki hissi de çok rahat nitelendirebiliyorum artık: öfke. o "devlet" dediğiniz şey sayısız insanı öldürdü bugüne dek; konu "zarar vermek" se zararın daniskasını verdi, veriyor, verecek. ha demek istediğim "kısasa kısas hadi bakalım" değil. ama geziden bu yana,ortada "ölüm" kadar ciddi bir şey varken sikko sikko kaldırım taşlarını, billboardları, zevkten estetikten yoksun boyaları duvarları düşünmek bana pek sağlıklı bir ruh hali gibi gelmiyor. bunun yanında da bilinçli bir sinir bozma yöntemi olarak seçildiğini düşünüyorum artık. iki yüz otuz iki kişi öldü.iki yüz otuz iki. iki yüz otuz iki kaldırım taşı daha değerli olduğu için, iki yüz otuz iki daireli bukle bukle kuleler daha değerli olduğu için öldü bu insanlar. kaldırım taşlarının daha değerli olduğunu bildiği için çizmelerimi çıkarayım dedi o adamcağız da.
ahmet ümit' in kötü kitabı. net bir şekilde kötü hem de. sığ cümleler, sıradan betimlemeler.. kendini "polisiye roman yazarı" olarak gören birinin çıkaramayacağı kadar basit bir iş çıkmış ortaya. yanı sıra iyi polis-kötü polis konusu üzerinden gidersek de klişe bir "rıza baba" olmaktan öteye gidememiş. daha önce ahmet ümit okumadım, polisiye türünü de sevmedim sevemedim bugüne dek ama önyargılı bakmadığım kanaatindeyim çünkü edebi olarak da hoş bir şeyler bulamadım kitapta. genel olarak ahmet ümit sevenler de aynı şeyi düşünmekte. arada bir tane de vasat bir şey ekleyeyim demiş sanıyorum ki ahmet ümit. yahur paraya sıkışmış da olabilir.
candır kandır. " çok eğleniyoruuzz " diye kasmamış içinden geleni yapmış insandır.
(bkz: rojavadakatliamvar)
mirkelam